Bir malın kötü niyetli olarak kullanılması veya haksız yere kullanılması da durumlarında geri verme yükümünü yerine getirmiyorsa, haksız işgalciden malın alınıp hak sahibine verilmesi için açılan davaya ecrimisil davası denir. Bu davaya haksız işgal tazminatı davası da denilebilmektedir. Bir malın, idarenin izni olmadan ya da mal sahibinin rızası olmadan kullanılması durumlarında hak sahibinin aldığı tazminattır. Bu davada borçlu olan kişi hukuken işgalci olarak kabul edilmektedir. Davada maldan elde edilmesi gereken muhtemel gelir hesaplanır ve bunun sonucuna göre tazminat belirlenir. Tapunun iptali davası veya müdahalenin meni davası ile birlikte açılabilen bir davadır. Ecrimisil davası, geriye dönük açılacaksa en fazla 5 yıllık olarak istenebilmektedir. Bu dava kira sözleşmesiyle sıklıkla karıştırılmaktadır. Fakat aralarındaki en büyük fark kira da sözleşme durumu vardır, ecrimisilde böyle bir durum söz konusu değildir. Kirada kullanma bedelinin ödenmesi zorunludur, fakat ecrimisil de tazminat ödenmesi söz konusudur. Ecrimisil borçlusu, gerçek veya tüzel kişi olabilmektedir.
Malın kullanılması sonucu doğan menfaatin ölçülmesi ile ecrimisil tespit edilir. Dava açılmadan önce bu durum borçluya ihbarname ile bildirilmelidir. Eğer mirasçılar arasında açılacaksa ihbarname zorunluluğu yoktur. Borçluya gönderilen ihbarname de 30 gün boyunca itiraz hakkı vardır. İtiraz dilekçesi otuz gün içerisinde değerlendirilir ve olumlu ya da olumsuz sonuca varılır. Bu davayı açabilmek için haksız bir işgal durumu olmalıdır. Yani, malın sahibinin izni olmadan malın başkası tarafından menfaatleri için kullanılması gerekmektedir. Ayrıca zilyet veya malik zarara uğramış olmalıdır. Bu durumda işgalci tarafından yapılmalıdır.Bu davaların açıldığı mahkeme de önemlidir. Yetkili ve görevli mahkemelerde açılırsa dava olumlu sonuçlanacaktır. Aksi takdirde süreç uzar ve başka mahkemeler devreye girer. Ecrimisil davaları taşınmazın bulunduğu bölgede olan mahkemelerde açılmalıdır. Asliye Hukuk Mahkemeleri bu davalar için yetkili ve görevli mahkemelerdir. Eğer kötü niyetli kişi, haksız yere işgal edilen şeyin kime verileceğini bilmiyorsa, sadece kusuru nedeniyle vermiş olduğu zarardan sorumlu tutulacaktır. Ve bunun tazmini ödemek zorunda kalacaktır.